Sosyal Medya

Makale

Türk olmak dersi!..

B irilerine ?Türk olmanın? ne denli büyük bir gurur, ne denli büyük zorluklara göğüs gerebilmek olduğunun dersinin verilmesi gereken bir süreç yaşıyoruz. Hele hele son süreçte kimlik bunalımı yaşayan, ?Türk yerine Türkiyeli kimliği olsun.? diyerek etnik bölünmeye çanak tutup sözde çözüm arayan bazı aydınlara, siyasetçilere ve gazetecilere ?Türk olmanın? dersini vermek gerek.
Nedir mi Türk olmak...
Türk olmak;
Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi. Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir. Kıbrıs'ta, Hocalı'da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığı soykırımla suçlanmaktır.
Türk olmak;
Avrupa'da hor görülmektir. Ataları birçok asır önce Viyana'yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir. Sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana'yı yakmadığın için. Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.
Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir. Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.
Türk olmak;
Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.
Türk olmak;
Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır. Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
Türk olmak;
Harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır. Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir. Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak. Anadolu'da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir
Türk olmak;
Kendi vatan topraklarında yaşayan etnik kimliği ne olursa olsun 7?den 70?e herkesi kucaklamak, onların derdini kendi derdi gibi bilmek, ihanetlere bile ?Ya sabır? diyerek tahammül edebilmektir.
Türk olmak;
Çanakkale'de ölmektir. Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır. Yunus'u bilmektir; Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Hoca Yesevî?yi tek bir satırını okumasa da yüreğinde taşımaktır.
Türk olmak;
Mostar'da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kızkulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir. Saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü'nde...
Türk olmak;
Yüce dinini en iyi şekilde yaşamak, peygamberine sadık kalabilmek ve onun yolundan ayrılmamaktır. Hayatın sana verdiklerine 'nasip', vermediklerine 'kısmet' demektir. Her işin 'hayırlısına' inanmaktır ve 'feleğe' küfretmektir ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.
Türk olmak;
Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir.Yaratılanı yaratandan ötürü sevmektir. En zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her olumsuzluğun bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir. Zor iştir Türk olmak.
Türk olmak;
Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır. Annenin, şehit oğlunun ardından; ?Bir oğlum daha olsun, onu da vatan için göndereceğim? demesidir. Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken; ?Vatan sağ olsun? demesidir.
Türk olmak;
Bağımsızlık Savaşı ile Misak-ı Milli sınırlarının çizildiği Lozan Antlaşmasını hâlâ içlerine sindiremeyen, yeniden Sevr?i ortaya koymaya çalışan Batı ve ABD?ye masada teslim olmama mücadelesidir.
Türk olmak;
Kan, vahşet ve kargaşa bölgesi Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya?nın ortasında medeniyetler mezarlığı Anadolu'da dimdik durabilmektir.
Türk olmak;
Şehit kanları ile suladığın, sahibi olduğun topraklarda adeta yabancı duruma düşürülmeye çalışıldığın, ?Türküm? demenin adeta suç sayılmaya başlanacağı bir süreci görürken Mustafa Kemal?i yüreğinde yaşamak, ?Ne mutlu Türküm diyene!? sözünü her koşulda gururla haykırabilmektir.
Ve Türk olmak;
?Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.? diyerek İstiklal Marşımızı okurken tüylerimizin diken diken, gözlerimizin buğulu olması demektir.
TÃœRK OLMAK;
BÄ°R ASÄ°L RUHTUR.
Kurtuluş Savaşının en iyi şekilde anlatıldığı, Turgut Özakman?ın kaleme aldığı ?Şu Çılgın Türkler? adlı kitabı birçoğunuz okumuşsunuzdur.
O kitabın duygu yüklü anılarından birinde ?Türk olmak nedir?in en güzel tarifi bir anı ile anlatılır:
***
Savaşın en kanlı günlerinden birinde; asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı bir ateş altındalar.
Asker, teÄŸmenine koÅŸar:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi bakar teÄŸmen...
- Gitmeğe değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük ihtimal ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!
Ama asker o kadar ısrar eder ki, teğmen izin vermek zorunda kalır.
- Peki, dene bakalım!
Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri; arkadaşının yanına kadar gider. Yaralı arkadaşını sırtladığı gibi taşır. Birlikte siperin içine yuvarlanırlar.
Teğmen koşup yaralıya bir göz atar ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döner:
- Sana, hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...
- Değdi komutanım, değdi! der asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu. Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için.
Ve, hıçkırarak, şehit olan arkadaşının son sözlerini tekrarlar asker: - Geleceğini biliyordum.?(1)
***
Ä°ÅžTE TÃœRK OLMAK BU!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.