Trabzonlu genel baÅŸkanlar-2

Trabzonlu genel baÅŸkanlar-1

Bundan bir süre önce bir yazı yazıp, bazı partilere yeni genel başkanlar arandığını dile getirdim. Aranan o genel başkanların sayısı iki eksildi. Çünkü artık Demokrat Parti?nin başında hemşehrimizdir dediğimiz Süleyman Soylu yok.
Demirel tarafından desteklenen Hüsamettin Bey Tansu Çiller?in adamı denen Süleyman Soylu?yu alt ederek partinin başına genel başkan oldu. Ama ortada bir gerçek var ki Soylu henüz bitmedi. Çünkü 400 küsur oy alması onun hala bir güç olduğunu göstermektedir.
Şimdi Hüsamettin Bey?e ?emanetçi? diyorlar. Zaten hepimiz birer emanetçi değil miyiz? Neşet Ertaş?ın o güzel türküsündeki ?Emanetçi emaneti almadan? sözleri hayata geçmeyecek ki. Yani Süleyman Bey, hayatı boyunca bir genel başkan olamayacak. O halde kim, kimin emanetçisi olacak?
Demirel, Köşk ve umur görmüş birisi olarak artık sağda küçük bir partinin genel başkanı olmaz. O nedenle Cindoruk partinin kalıcı genel başkanıdır. Şimdi ona düşen, partiyi Anavatan Partisi ile birleştirmek ve büyütmektir. Yani diğer bir deyişle başka bir Trabzonlu genel başkan olan Salih Uzun?un da koltuğunu ondan geri alabilmektir.
Yapılan plana göre diğer bazı partiler de bu oluşuma katılacakmış. Yine başka bir Trabzonlu Genel Başkan olan Halkın Yükselişi Partisi?nin lideri Yaşar Nuri Öztürk de kendi rızasıyla koltuğunu Cindoruk?a teslim ederek geri plana çekilecektir. Acaba Sadettin Tantan?ın Yurt Partisi de bu oluşuma katılacak mı?
Bu kadar çok partiden bir parti yaratmak nasıl bir şeydir, bekleyip görelim. Aranan yeni genel başkanlara biri eklendi. DSP?de Zeki Sezer?in koltuğuna Mardinli mali müşavir, sonradan dergici olan Masum Türker oturdu. Hiç kimseye minnet etmeden, basına taviz vermeden bir gecede gelip partiyi ele geçirdi. Onu kamuoyu tanıyor, ama genel başkanlıkta gözü yoktur diye biliniyordu.
Bir anda ortaya çıkıp seçimi gayet güzel alabilen bu cevval adamın bu partiyi diriltmesini bekliyoruz. Bunu ne kadar başaracaktır bilinmez. Ama partilerde artık bundan böyle koltuklar daha çabuk el değiştirip daha çok genel başkanlar göreceğiz diye bir not düşelim. Böyle de olmalı.

 

Trabzonlu genel baÅŸkanlar-2

 

Bundan bir süre önce ?Trabzonlu genel başkanlar? başlıklı bir yazı yazarak, DP Genel Başkanı Süleyman Soylu?nun ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun?un koltuklarını kaybedeceklerini yazdım. Soylu koltuğunu güçlü direniş ile kaybetti. Uzun, Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk?tan gelecek birleşme teklifine direnemeyip o da koltuğu terk edecek. Ardından diğer Trabzonlu genel başkan olan Yaşar Nuri Öztürk koltuğunu öz isteği ve iradesiyle terk edecek diye bekliyorum.
Trabzonlu başkanlar böyle teker teker giderken bir başka Trabzonlu genel başkan olabilmek için büyük bir mücadele veriyor. Koray Aydın?ı kastediyorum. Milletvekilliği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı gibi görevlerde bulunan Aydın, MHP?nin genel başkanı olabilmek için uğraşıyor.
Birinci çıkışı Bahçeli tarafından ağır eleştirilen Koray Bey?in bu kez yasal prosedürü işleterek gerekli oyu sağlayıp genel kurul istemesi gündeme geldi. Aydın, MHP tüzüğünün 43. maddesindeki ''genel başkanların üst üste seçilmesini 5 kere ile sınırlandıran'' maddenin aynen korunması, tüzüğün 56. maddesindeki ''Olağanüstü toplantılarda seçim yapılamaz'' ibaresinin de acilen kaldırılması gerektiği savunuyor.
Aydın ve ekibi olağanüstü kongre için 327 delegenin imzasını aldıklarını ve 255'ini genel merkeze teslim ettiklerini belirterek demokrasi ile milliyetçiliğin de kardeş olduğunu söylüyor. O bunları söylüyor ama genel başkan ve ekibi parti içinden gelen bu muhalif yükselişe pek de sıcak bakmıyor.
Siyasetteki ?Koltuk sıcaktır? söylemine sıkı bir şekilde sarılan MHP liderinin ?Gidiyorum? dedikten sonra geri dönüşünü biliyoruz. Son seçimde biraz canlanan MHP?nin Trabzonlu olur veya olmaz hiç fark etmez, ama yeni bir genel başkana ihtiyacı var diyorum.
Bahçeli?ye karşı saygıda kusur etmeden muhalefet yapan Koray Aydın?ın genel başkanlığının belki de ileride Trabzonlu bir başbakanın ortaya çıkmasına vesile olabileceğini de hesaba katmak lazım.
Demem o ki, hangi görüşten olursak olalım, Trabzon markasının yücelmesi ve yükselmesine katkıda bulunacak olan her hareket gibi Koray Aydın hareketine de destek olmak görevimizdir.
Burada ?MHP?liyim? diyenlere daha büyük bir görev düşüyor.