Makale
Çayımızı bulandırmayalım
Yaklaşık on aydan beri ilimizdeki tek geçim kaynağı olan çayın ana şirketi Çaykur? da yaşanan sendika savaşı öyle bir hal aldı ki, kardeş kardeşe, amca yeğene kın tutmaya başladı.Çaykur? un özelleştirilmesinin alt yapısını hazırlamak için Tek Gıda İş sendikasının Çaykur? dan uzaklaşması gerekiyordu. Bu nasıl olacaktı. Bir başka sendika Rize?ye gelip 14 bin 200 işçisi olan Çaykur? da çoğunluğu sağlayamazdı. Bunun tek çözümü vardı iktidar partisi bu sendika savaşında taraf olmalıydı. Tıp ki Rize Belediyesinde yaşanan sendika savaşında olduğu gibi..
Öylede oldu. İlk olarak AKP Rize İl Örgütünde Çaykur? dan sorumlu başkan yardımcısı olan İsmail Serdar, Tek Gıda?dan kopartılarak Öz Gıda Genel merkez Yöneticisi yapıldı. Ardından AKP? nin tüm ilçe örgütleri işi eline aldı. Sadece il ve ilçe örgütleri değil, belediye başkanları da işin içine karıştı.Ben Güneysu ilçesinde ikamet etmekteyim. Bu ilçe sayın başbakanın ilçesi.Öz Gıda İş?in teşkilatlanma işleri Güneysu? da belediye meclisi üyesi Himmet istif?in dükkanında başladı.
AKP İl, ilçe, belde başkanları ve belediye başkanlarının öz Gıda?ya açıkça çalışması yetmedi. Bu kez AKP? lilerden işçilere SMS yoluyla tehditler savruldu.Bu da yetmedi akşamın 19.00 unda noter özel olarak açtırılıp üyeler zorla Öz Gıda?ya üye yapılmak istendi. Bu da yetmedi. Rize 1. noteri hayatımda 1. notere hiç gitmedim diyen tersane Fabrikası işçisi A.E.Beyaz?ı sahte bir imza ile tek Gıda İş Sendikasından istifa ettirdi.İşçilere bu tür baskılar yapılırken kurumda neler oldu diye sorarsanız onu da anlatmak istiyorum. Öz Gıda?ya çalışmayan Fabrika müdürleri görevlerinden alındı.İşçiler arasında sürgünler başladı. Şimdi hiç kimse bana bir Öz Gıda üyesinin bir başka fabrikaya sürgüne gittiğini gösteremez. Ne tesadüf ki sürgünler Tek Gıda İş üyelerine rastladı.(Tıpkı geçmişte Cumhuriyet gazetesinin muhabiri Hac?dan haber yaparken Kurban bayramı da bu yıl yine Hac mevsimine rastladı demesi gibi) .
Gecenin bir yarısı Öz Gıda İş yöneticileri kurum içinde ağırlandı. Ondan sonrada biz tarafsızız diyeceksiniz. Onu artık gelin külahıma anlatın belki ona yutturursunuz.Bütün bu olanlar Çaykur? da yaşanırken sayın başbakan Ankara?da bir basın toplantısında bu işlerden haberim yok diyebiliyor. Ya bu olayları Mısır?daki sağır sultan bile duyarken sayın başbakanın hem de kendi ilinde duymaması düşündürücü değil mi?
Şimdi ne olacak. 1 eylülde iki sendikada Çaykur? da yetki için münacat edecek. Konu adliye koridorlarına taşınacak.Türkiye?de bu tür davalar 3-5 yıl sürer. Orman İş? te bunlar yaşandı. Bu 3-5 yıl içerisinde hem Öz Gıda hem de Tek Gıda üyeleri sıfır zam ve ikramiyesiz çalışacak. Yanı kendi ettim kendim buldum misali bir grup işçinin lakayt davranması tüm Çaykur işçisini vuracak. Bunlar benim fazla bir sorunum değil. Benim meselem Müslümanlığı kimseye kaptırmayan AKP? nin idarecileri işçinin bu hakkını nasıl altından kalkacaklar. Bunu merak ediyorum. Zamanı gelince bu satırları onlara tekrardan hatırlatacağım.
Şimdilik kalın sağlıcakla
Henüz yorum yapılmamış.