Sosyal Medya

Sağlık

Levent Kırca'yıda Uğurladık

Kanser tedavisi gören Levent Kırca vefat etti - Cenaze töreni ne zaman



Usta tiyatrocu ve sinema sanatçısı Levent Kırca hayata gözlerini yumdu.Levent Kırca'nın ölümü hayranlarını ve sanat dünyasını yasa boÄŸdu.KaraciÄŸer kanseri tedavisi gören ünlü sanatçının ölüm haberini oÄŸlu verdi.Peki Levent Kırca kimdir? Levent Kırca ile ilgili tüm haberler burada...

Kanser tedavisi gören Levent Kırca vefat etti - Cenaze töreni ne zaman
Usta oyuncu Levent Kırca bir süredir tedavi gördüÄŸü Pendik Marmara EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Marmara Üniversitesi Pendik EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'nde karaciÄŸer kanseri nedeniyle tedavi gören tiyatrocu Levent Kırca gece geç saatlerde hayata gözlerini yumdu. Kırca'nın hastalığı ağırlaşınca bir hafta önce hastaneye kaldırıldığı ve Temmuz ayından beri hastalık nedeniyle kemoterapi gördüÄŸü öÄŸrenildi.Sevenlerini yasa boÄŸan haberi oÄŸlu Umut Kırca verdi.Levent Kırca Olacak O Kadar programıyla hafızalara kazınmıştı.Levent Kırca kimdir? Levent Kırca nereli ve kaç yaşındaydı? Ünlü oyuncunun vefatı ile ilgili tüm geliÅŸmeler bugun.com.tr'de...

UMUT KIRCA: ÇOK ÜZGÜNÜZ

Hastane önünde açıklama yapan oÄŸlu Umut Kırca çok üzgün olduklarını belirterek ÅŸunları söyledi: " Çok üzgünüz. PeriÅŸanız. Zaten 10 gündür burada, hastanedeyiz. KardeÅŸler, kız kardeÅŸim, ÖzdeÅŸ, OÄŸulcan, ben. Zaten durumunu biliyorduk. 10 gündür de çok ağırdı kendisi. Buradaydık, başındaydık, bütün kardeÅŸler. Ona destek olmaya yanında olmaya çalıştık. Çok üzgünüz. Çok önemli bir sanatçıydı. 50 yıldır büyük iÅŸler yaptı Türkiye'de. Fazla söyleyebileceÄŸimiz bir ÅŸey yok. Çok üzgünüz. 3 aydır biliyorduk durumunu. Çok çabuk geliÅŸti. Bu kadar çabuk geliÅŸeceÄŸini beklemiyorduk. KardeÅŸler arasında, aile içerisinde yarın ayarlamalarımızı yapacağız. Salı veya ÇarÅŸamba günü defnedeceÄŸiz babamızı güzel bir ÅŸekilde" dedi.

O?ULCAN KIRCA: ÇOK DE?ERLÄ° BÄ°R Ä°NSANDI

Çok üzgün olduÄŸu gözlenen diÄŸer kardeÅŸlerden OÄŸulcan Kırca, " Çok deÄŸerli bir insandı. Allah sevdiklerine, geride kalanlara sabır versin. Hiç beklemediÄŸimiz bir ÅŸeydi. Kolay alışabileceÄŸimiz bir ÅŸey deÄŸil" ÅŸeklinde konuÅŸtu.Levent Kırca'nın diÄŸer oÄŸlu ÖzdeÅŸ Kırca ise herhangi bir konuÅŸma yapmadı.




OYA BAÅžAR: BÄ°Z ONU ÇOK SEVDÄ°K

Burdayız onun için hep dua edeceÄŸiz. Huzur içinde yatmasını iyi olmasını istiyoruz. Biz onu çok sevdik. Allah huzur içinde yatırsın inÅŸallah.

Melek Baykal:

Çok üzgünüm, çok deÄŸerli sanat adamını kaybettik. Allah yakınlarına sevenlerine sabır versin, gerçek bir komedyeni kaybettik o bir okul gibiydi aslında. Çok da Atatürkçüydü, ülkesini çok seven insandı, başımız saÄŸolsun.

Perihan SavaÅŸ:

Çok iyi bir insandı, benim çocukluk arkadaşım Oya BaÅŸar'ın eÅŸiydi. Çok acı günlerimiz de oldu, en acı günümüzde bile bizi güldüren özel bir insandı. Herkesin yanında arkasında duran bir insandı. Ondan öÄŸrendiÄŸimiz çok ÅŸeyler oldu. Çok üzgünüm, o bizi çok güldürdü Alllah'ta onu güldürsün. Nur içinde yatsın

 

MEKTUP YOLLAMIÅžTI

Tedavi gördüÄŸü hastanede hayatını kaybeden Levent Kırca, onur ödülü aldığı törende hastaneden yazıp gönderdiÄŸi mektupla böyle 'HoÅŸçakalın' demiÅŸti.

Bu yıl beÅŸincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası kapsamında Bodrum Belediyesi, Bodrum Sinema ve Kültür DerneÄŸi ile Magazin Gazetecileri DerneÄŸi sanatçı Levent Kırca’ya YaÅŸam Boyu Onur Ödülü verilmiÅŸti. Kırca törene gönderdiÄŸi adeta “veda" niteliÄŸindeki mektubuyla katılanları duygulandırırken Ä°stanbul’da devam eden tedavisi nedeniyle törene katılamamıştı. Sanatçının ödülünü oÄŸlu OÄŸulcan Kırca almış, Usta oyuncu törene, oÄŸlu tarafından okunması isteÄŸiyle bir mektup da gönderen Kırca, “veda" niteliÄŸindeki satırlarda ÅŸunları söylemiÅŸti:

"GÜZELLÄ°KLER PAYLAÅžTIKÇA DE?ERLENÄ°R, KÖTÜLÜKLER ÇO?ALDIKÇA KANIKSANIR"

"1974’de TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana baya bir zamanınızı aldım. 41 yıl… Yürekten teÅŸekkür ederim, anılarınızda bana yer açtığınız için. Hayatımda sayısız ödül aldım. Renk renk, biçim biçim. Altından olup da bir ÅŸey ifade etmeyeni de var, tenekeden olup da paha biçilmezi de. Aldığım ilk bir kaç ödülü çalışma masamın üstüne koydum. Çalışacak yer kalmayınca camlı bir dolaba koydum. Dolap isyan edince odamı onlara tahsis ettim. Evi istila ettiklerinde ise sokakta kaldım. Arada bir onları ziyaret ettiÄŸimde hiç dertleri olmadığını gördüm. Üzerlerindeki toza raÄŸmen ÅŸikayet edeni yoktu. Hepsi yerini biliyordu. Birbirlerine saygılılardı. Hiç kavga etmediler. Birbirlerini yemediler. Bir arada mutlu mesut geçindiler. Altından da olsalar, tenekeden de olsalar, hepsi birer ödüldü. Hepsi eÅŸitti. Ä°ki kardeÅŸ bir çorap yüzünden kavga edebilirler. Ama komÅŸunun çocuÄŸu sorun çıkardığında iki kardeÅŸ birlik olur. Ev sahibi ile kiracı arasında problem olduÄŸunda, bina yıkılacaksa birlik olurlar. O öbürünün tepesinden halı sarkıttığında kavga eden komÅŸular, mahalle maçlarında birlik olur. Hacısı, ateisti takımı gol attığında sarılır, aÄŸlarlar. DüÅŸman ülke sana savaÅŸ açtığında ülke birlik olur. Toprağım dediÄŸin adamın her iÅŸine koÅŸarsın. Memlekette yüzünü bile görmek istemediÄŸin, baÅŸka ÅŸehirde canın, memleketlin olur. Toprak aynı toprak, biraz tozlu, biraz killi. Su aynı su, biraz berrak, biraz kireçli. Ä°nsan olarak birbirimizi sahiplenmek, birleÅŸebilmek için uzaylıların dünyayı istila etmesi mi gerekir? Güzellikler paylaÅŸtıkça deÄŸerlenir, kötülükler çoÄŸaldıkça kanıksanır.

GeçmiÅŸlerimiz ve benim jenerasyonumdaki insanlar için, eskiler her zaman daha güzel gelmiÅŸtir insana. Daha saÄŸlıklı, daha diri, daha dertsiz gelmiÅŸtir. Daha adaletli, daha umutlu gelmiÅŸtir"

"Ä°STER MÄ°SÄ°N ŞİMDÄ° BÖYLE DEDÄ°M DÄ°YE, BU ÖDÜL BENÄ° MAHKEMEYE VERSÄ°N?"

"Eski zamanlar; "Ah o eski zamanlardır. Bu mektubumu sizlere deÄŸerli bir film festivali vesilesiyle yazıyorum. O yüzden benim için yeri çok ayrı olan bir yönetmenden alıntı yapmakta sakınca görmüyorum. Woody Allen'ın Midnight in Paris filminde zaman atlamaları vardır. Film günümüzde baÅŸlar, basit ama fantastik bir yöntemle sürekli geçmiÅŸe gider. Filmde o geçmiÅŸ dönemler içerisinde Ernest Hemingway, Dali, Picasso, T.S. Elliot, Edgar Dega, Luis Bunuel gibi önemi tartışılmaz insanlara rastlarız. Hepsi, hangi dönemde yaşıyor olurlarsa olsun, kendi geçmiÅŸlerinin her zaman daha iyi olduÄŸunu ve ona özlem duyduklarını belirtirler. Hepsinin aÄŸzından "Ahh, o eski zamanlar" cümlesini bir kez duyarız. Filmin ana önermesi ise sonunda en güzel ânın, içinde bulunduÄŸun, yaÅŸadığın an olduÄŸunu belirtir. YaÅŸadığımız ÅŸuan.. Åžuan.. Elinizden yaÅŸam boyu onur ödülünü alıyorum. Ödül vermek onore etmektir. Almaksa onore olmak. DüÅŸünüp, cesaret edip, birÅŸeyi hayata geçirdiÄŸinizde, birileri için deÄŸer görüyorsa, sizi ödüllendirirler. Bunun karşılığı maddi karşılığından büyüktür. O iÅŸiniz için ödül alırsınız. YaÅŸam boyu onur ödülü ise, yaÅŸamda yaptıklarınızın, varlığınızın ya da amacınızın topyekün mükafatlandırılması gibidir. Bu ödülün anlamı benim için çok büyük.

Bu ödülü de eve götüreceÄŸim. Ama diÄŸer ödüllerin arasında baÅŸ köÅŸeye koymayacağım. Ödülsen ödüllüÄŸünü bil. DiÄŸerleri neredeyse oraya, yanlarına koyacağım. O da onlarla birlikte tozlanacak. Onlardan biri olacak. YaÅŸam boyu onur ödülü de olsan, cumhur’iyet altını da olsan, kimseye ayrı gayrı yapamam. DiÄŸerleri tozlu raflarda dururken, sana saray ÅŸeklinde dolap yapmayacağım. Çünkü ödül de olsan, sana hak ettiÄŸin anlamı veren içinde bulunduÄŸu dolabın büyüklüÄŸü ya da ÅŸekli deÄŸil, bizim sana verdiÄŸimiz deÄŸerdir.
Ä°ster misin ÅŸimdi böyle dedim diye, bu ödül beni mahkemeye versin?"

"DAHA Ä°YÄ° BÄ°R DÜNYADA GÖRÜÅžMEK ÜMÄ°DÄ°YLE..."

"Güzel ÅŸeyler paylaÅŸabildiysek sizinle, ne mutlu bana. Benim jenerasyonumda bir insan çabalarının meyvesini görememe durumuna mı üzülmeli, yoksa daha kötülerini yaÅŸamayacak olduÄŸu için teselli mi bulmalı ÅŸuan bilemiyorum.

Yine Woody Allen, ‘’Bir yönetmenin en büyük hatası, bu kötü senaryoyu çekerek adam ederim demesidir’’ der. Siz de yönetmensiniz. Ailenizi yöneten, iÅŸinizi yöneten.. Etrafınızı yöneten. ‘’Åžu an’', yöneten. Birlik verip bu senaryoyu deÄŸiÅŸtirin ki, filminiz de iyi olsun.
Dik durun... Adil olun, sabırlı olun, enerjinizin sirayet etmesine müsaade edin. Daha iyi bir dünyada görüÅŸmek ümidiyle. Atatürkle kalın, cumhuriyetle kalın, hoÅŸçakalın!!"

LEVENT KIRCA KÄ°MDÄ°R?

1948 yılında Samsun'da doğdu.

Ä°lk kez 1964'de Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Sahnesi ve Halk Oyuncuları'nda çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, SaÄŸlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi.

1978'de AltınÅŸehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Åžimdi? ve Mavi Muammer adlı filmlerde oynadı. Hodri Meydan TopluluÄŸu adlı tiyatro grubunu kurdu. EÅŸi Oya BaÅŸar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi.

17 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. Ä°lk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Åžeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti.

1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı.



Filmografi

AÄŸa Kızı, 2004 (Oyuncu : Osman AÄŸa-Hasan AÄŸa rolünde)
Kendini Bırak Gitsin, 2004
Åžeytan Bunun Neresinde, 2002 (Oyuncu ve yönetmen)
Son, 2001 (Oyuncu, senarist ve yönetmen)
Ölürsün Gülmekten, 2000
Mavi Muammer, 1985 (Oyuncu : Muammer rolünde)
N'Olacak Åžimdi?, 1979(Oyuncu: Orhan rolünde)
Altın Åžehir, 1978 (Oyuncu : ÖkkeÅŸ rolünde)



UNUTULMAZ SKEÇLERÄ°

Birçok dizi ve filmde yer alan ünlü oyuncu Levent Kırca 'Olacak O Kadar' programıyla yıllarca evimize misafir olmuÅŸtu. Ä°ÅŸte Levent Kırca'nın hafızalardan hiç silinmeyen skeçleri...








 

 

Haberin Yorumları (0)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.