Sosyal Medya

POLİTİKA

Kılıçdaroğlu: AKP, CHP'nin yolundan gitsin

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi.



CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Hükümeti ve Adana Valisi'ni eleştiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a bir de ilginç öneride bulundu. Kılıçdaroğlu, Arınç'ın görevden alınarak, yerine Adana Valisi Coş'un parti sözcüsü olarak gelmesini önerdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

ATATÜRK'Ü ANDIK

Atatürk'ü andık 75 yıl önce yitirmiştik. Ama düşünceleri ve idealleri düşüncelerimiz olmaya devam ediyor. O ulusal bağımsızlık savaşını başlattı. Özgürlük mücadelesi verenler mutlaka bir lider yetiştirir. Mustafa Kemal özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir dedi ve yola çıktı. Arkasından milyonlar yürüdü. Ağır bedeller ödeyerek özgürlük ve demokrasiyi kazandık. Bütün mazlum ülkelere örnek olduk. Bütün halklar Atatürk'ün mücadelesini örnek aldılar. Atatürk gençlere emanet etti Türkiye'yi... Onun vasiyeti gençler üzerineydi. Şimdi birileri gençleri engellemeye çalışıyor. Onlar Mehmet Akif'in lafıyla haykırıyor. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım?

SOSYALİST ENTERNASYONEL'E GEZİ DAMGASINI VURDU

Sosyalist Enternasyonel'de ağırlıklı olarak Gezi olayları konuşuldu. Mustafa Kemal'in Türkiye'si özgürlük ve bağımsızlık konusunda önemli adımlar atıyor. Birileri engel olsa da, ne yaparlarsa yapsınlar inandığımız yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Churchill boşuna dememiş, 100 yılda bir böyle kahramanlar gelir, o da Türklere nasip oldu diye. Yüzyılın kahramanı bizim kahramanımızdır. Onu unutmayacağız. O bir dünya kahramanı ve lideridir. 

İŞÇİLER CHP'YE SAHİP ÇIKSIN

Kıdem tazminatı konuşuluyor. İşçi kardeşlerime açıklıkla ifade ediyorum, önce siz kendi sorununuza sahip çıkacaksınız sonra CHP'liler kapı gibi arkanızda duracak. Korkmayacaksınız, yılmayacaksınız. Korkuyorsanız sesinizi çıkarmayın. Bize de gelmeyin. Biz bu ülkede korkmayan insanlar istiyoruz. Biz işçiye sahip çıkarız çünkü biz Bülent Ecevit'in geleneğinden geliyoruz. İşçi kardeşlerime sesleniyorum, sizin örgütlü olmanız en çok bizi sevindirir. Taşeronlaşma çağdaş köleliktir. Bu sorunu tek ele alan parti biziz. Kusura bakmayın ama sizler de biraz gözlerinizi çevirin CHP'ye. Açık yürekle destek verin. Kalkıp hala AKP'nin kuyruğuna takılırsanız kimse de sizi işçi sendikası olarak görmez. 

Bir dönem AKP'li vekiller yazı yazmışlardı, sosyalist enternasyonele AKP'yi alın diye. Şimdi 100'ün üzerinden ülkeden sosyal demokratlar CHP'nin davetlisi olarak İstanbul'a geldiler. Gezi eylemi damgasını vurdu. İşte CHP budur. İnandığı davayı sonuna kadar takip eder. İnandığımızı sonuna kadar götüreceğiz. 

ÜLKEYİ YARI AÇIK CEZAEVİNE ÇEVİRDİLER

Ülkeyi tipik bir yarı açık cezaevine çevirdiler. Gelinen tablo içaçıcı değil. Herkes bunu görmeli. Cezaevleri tıka basa dolu. İnsanlar sırayla yataklarda yatıyor. Şanlıurfa'da mahkumlar isyan etti 13 kişi hayatını kaybetti. Kavga yer olmadığı için çıktı. Şu anda 132 bin tutuklu var. 2005'te bu sayı 56 bin idi. Bunlar hep geçmişle övünüyor ya. Bununla da övünüyorlar mı acaba? Devri iktidarımızda tutuklu sayısı 132bine çıktı diye övünsünler. Cezaevlerinde ağır hasta mahkumlar var. Adli tıpın cezaevinde kalamaz diye raporları var. Ona rağmen orada tutuluyorlar. 162 ağır hasta bir anlamda diri diri tabuta gömülmüş durumda. Cezaevlerinden yeni ölümler çıkarsa tek sorumlusu ülkeyi yöneten diktatördür. 

SINIRA DUVAR ÖRÜYORLAR

Bunlar bizim sınıra duvar örmeye de başladı. Nusaybin'de Suriye sınırına beton duvarlar örülüyor. Gerekçeleri kontrol edememek. Senin ordun yok mu, gümrük teşkilatın yok mu? Nusaybin'den baktığınız zaman öbür tarafta akrabalar var. Günlük yaşamın içinde tavuklar bile sınırı geçiyor. Ahmet Arif 33 Kurşun şiirinde bunu en iyi anlatmış. Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız. Kız alıp vermişiz. Komşuyuz, birbirine karışır tavuklarımız demiş. Şimdi biz duvar örüyoruz. En son duvar 1989'da Berlin'de yıkıldı. 21. yüzyılda duvar örüyorsunuz. Türkiye'yi daha büyük bir hapishaneye çevirmek için. Bunu şiddetle reddediyoruz. 

AKP CHP'NİN YOLUNDAN İLERLESİN

Ottawa sözleşmesine kadar mayınlı araziler temizlenecekti. Topraksız köylülere verilecekti. Bunu yapmadılar, duvar yapıyorlar. Kafalarındaki duvarı fiilen hayata geçirmek istiyorlar. Dış politika bütün ülkelerde milli politikadır. İktidar ve muhalefetiyle dış politikaya koşulsuz destek verilir. Çünkü ülkelerin çıkarları sözkonusudur. Ama ilk kez bu hükümet döneminde dış politika farklı bir kulvardan ele alındı.

ORTADO?U'NUN EN ÇAPSIZ ADAMI DIŞİŞLERİ BAKANI OLDU

Sadece Türkiye'nin değil Orta Doğu'nun en çapsız adamı bu ülkeye dışişleri bakanı oldu. Gel dışişlerini yönet dediler. Biz ülkeyi çok iyi yöneteceğiz, sıfır sorun olacak dedi. Şimdi ise sıfır komşumuz var. Biz buna tahammül etmedik. Ülkenin çıkarları sözkonusuysa, CHP çıkarlara sahip çıkar. Irak'a gittik. Irak halkıyla Türk halkının barış içinde yaşamasını istiyoruz. AKP yandaşı her kanaldan eleştiri geldi. Bütün taraflarla görüştük. Hayır efendim gidemezsiniz dediler. Bizi eleştirdiler. Irak Başbakanı şunu söyledi, "Biz Türkiye'ye diyoruz ki bütün kapılarımız açık, gelin yatırım yapın. Ama Türk hükümeti kapıdan değil pencereden girmek istiyor." Bir bakan bindi uçağa pilota çek oğlum Kerkük'e gidiyoruz dedi. Pilota sordu geldik mi? Evet geldik ama Kayseri'ye dedik. Soruyor neden geldik? Irak hükümeti izin vermedi. O zaman jeton düştü. Demek ki Irak ayrı bir devletmiş. Bizi eleştirdiler şimdi onlar gidiyor. Bizim açtığımız yoldan gidiyorlar. AKP CHP'yi izlediği sürece projelerini uyguladığı sürece Türkiye'nin sorunları çözülmüş olur. Türkiye Ortadoğu'ya gerçekten de rol model olur. ama bizi izlerse. Biraz geriden geriyorlar. Şimdi gittiler Irak meclis başkanı geldi, önümüzdeki süreçte Başbakan da oraya gidecek. Kİmin sayesinde? CHP'nin sayesinde... Irak halkıyla Türk halkı arasında komşuluk var, kültürel ilişkiler var. Ortak tarih var. Kavgaya gerek var mı? gerek yok. Biz barıştan yana bir partiyiz. Aynı olay Suriye'de de devam etti. Yanlış bir politika izlediler. Biz heyet gönderince kıyamet kopardılar. Ama Suriye'de ne oluyor? Bunu öğrenmemiz lazım. Büyükelçiyi çektiler. Konuşmuyorlar. ABD dışişleri bakanı Suriye dışişleri bakanıyla konuşuyor. Bizimki konuşmuyor. Kavga çıkardılar, radikal unsurları getirdiler eğitim verdiler, Suriye'ye gönderdiler. El kaide militanlarının, El Nusra'nın eğitildiği eline silah verildiği ülkedir Türkiye.

TÜRKİYE BÜYÜK İTİBAR KAYBINA U?RADI

Türkiye büyük bir itibar kaybıyla karşı karşıya. Buna içimiz kan ağlayarak bakıyoruz. Suriye'ye kimyasal silah götürülüyor. 2 kilo sarin gazı yakalanıyor. Daha geçen gün, orada göz altına alınanların tamamı serbest bırakıldı. Kimyasal silah suç değil mi, neden serbest bıraktınız? Birilerinin talimatıyla bırakıldılar. Hatay'a bir tır gidiyor. İhbar geliyor polise uyuşturucu var diye. Polis gidiyor bakıyor, uyuşturucu yok. 935 havan topu mermisi ve 10 rampa. Nereye gidiyor Suriye'ye.. Nerede üretilmiş Konya'da... Burası bir devlet, sen kalkıp sabah akşam CHP'lilerin telefonunu dinleyeceğine bunları dinlesene... Bakın göreceksiniz bu tırları yakalayanlar silahları götürenler bırakılacak. Yine aynı süre içinde bir gemide 20 bin kalaşnikof silah bulunuyor. Bunlar çok önemli gelişmeler. Türkiye'nin uluslararası meşruiyetini tartışma konusu yapacak gelişmeler. Bir devlet yasadışı örgütlerle içli dışlı olmaz. Eğer bir ülke terör örgütleriyle içli dışlı ise o zaman bu ciddi bir sorundur. Türkiye'nin meşruiyeti her yerde tartışılır. Mısır'a da heyet gönderdik. Mısır çok önemli bir dost ülke. Ortadoğu'nun kilit taşıdır Mısır. Kilit taşı biliyorsunuz, asıl taşları tutan ana taştır. Düştüğü zaman yapı yıkılır. Mısır'ın böyle bir işlevi var. Kızdılar, bağırdılar. Neden gönderiyorsunuz dediler. Niye göndermeyelim? Bütün kesimlerle görüştük. Bunlar büyükelçiyi geri çektiler. Sonra ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar, büyükelçiyi tekrar geri gönderdiler. 

O GAZETECİ TÜRKİYE'DE OLSA GÜNÜNÜ GÖSTERİRDİ

Biz ne dedik yanlış yapıyorsunuz demiştik. Önümüzdeki süreçte Mısırla ilişkiler de iyi bir notkada devam edecektir. Dış politika ve içte bozguna uğrayınca dünyada yalnızlaşan bir iktidar kaldı. Başbakan nereye giderse, Türkiye'de bir gazetecinin sormaya cesaret edemediklerini gazeteciler soruyor. Finli gazeteci soru soruyor, bunun verdiği yanıt, "sizi herhalde buraya özel olarak görevlendirdi" diyor. Türkiye sandı orayı herhalde. Gazeteci soruyu halk adına sorar. Devlet adamları da demokrasiyi içinde sindirmişse soruyu dinlerle ve cevap verirler. Öyle bir yanıt var mı yok. Emin olun Finli olduğunu öğrenince şöyle demiştir. Ah sen bir Türkiye'de olsan ben sana gösterirdim. 

KİMSE GENÇLERİMİZE AHLAK Ö?RETMESİN

Sözlerime Mustafa Kemal Atatürk ile başlamıştım. Bir ülkenin gençliği o ülkenin geleceğidir. Her ülke kendi gençliğine titrer. Onun iyi eğitim almasını ister. Anne babalar da bunun için çaba harcar. Emin olun yemezler yedirirler, baba ceketini satar çocuğu okusun diye. Üniversite sınavlarına hazırlanırlar, sınavı kazanınca heyecan başlar. Kızım oğlum ünviersiteyi kazandı. Herkes sevinir. Ama bir süre sonra bir soru işareti belirir kafalarda. Çocuğum nerde kalacak? Son günlerde bir tartışma var. Tartışmayı başlatan kişi bu ülkenin Başbakanı. Kızlı erkekli öğrenciler nasıl aynı yerde kalırmış. Sana sorayım, bu öğrencileri kalacağı kapasitede yurt yaptın mı sen? Kendine bunu sor. Cumhuriyet tarihinin en kolay çözülecek sorunu yurttur. Neden çözmedin. 11 yıldır iktidardasın.. Ne yaptın sen? O çocuklara yazık değil mi? Tamamını suçlu duruma düşürdün. Anne babaların kafasına kuşku tohumları ekmeye başladın. Ayıp değil mi? Önce kız ve erkek öğrenci yurtları beraber olsun dedi. Sonra biri uyardı, böyle bir şey yok kardeşim diye. Zaten ayrı ayrı yurtlar. Sonra değiştirdi aynı yerlerde kalıyorlar dedi. Gençliğimize güveneceğiz. Kimsenin gençlere ahlak bekçiliği yapmasına gerek yoktur. Bizim gençliğimize çocuklarımıza ahlak dersi vermeye kimsenin haddi de yoktur, yetkisi de yoktur. Gençler zaten zor koşullarda yaşıyor. 

AHLAKLI ADAM BUNLARI YAPMAZ...

Benim öğrenciliğim de zor şartlarda geçti. Peder parayı göndermiş ama hala postadan gelmemiş. Akşama kadar üç arkadaşımla aç kaldık. Hukuk Fakültesi'nde bir arkadaş var onun yanına yürüyerek gittik. O dedi ki ben de de para yok ama memleketten bulgur getirmiş. Piknik tüpünün üzerinde bulgur yapıp yedik. Bu koşulları o dönem zordu. Ama bunları sempati ile anıyoruz. Sen yurt yaptın da öğrenci orada mı kalmadı. Birer ikişer kişlik odalar, geniş bant internetli sıcak yurtlar yapsan ne olur? Yaptın mı? Yapmadın. Kimi suçluyorsun. Gençleri. Ne adına? Ahlak adına. Sana ahlakı hatırlatayım o zaman. Ahlaklı adam Deniz Feneri'ne sahip çıkmaz. Ahlaklı adam yolsuzluklara göz yummaz. Ahlaklı adam devletin mallarını yandaşlarına peşkeş çekmez. Ahlaklı adam alınteriyle ekmek kazanan gazetecinin ekmeğiyle uğraşmaz. Ahlaklı adam milletin oyuyla seçilmiş vekilleri hapishanelerde tutmaz. Ahlaklı adam kadının kılık kıyafetiyle uğraşmaz. Ahlaklı adam miletin inancıyla uğraşmaz. Ahlaklı adam zekat paralarını kurban paralarını yiyenlerin sırtını sıvazlamaz. En önemlisi ahlaklı adam kul hakkı yemez!

SEN KİM AHLAK DERSİ VERMEK KİM?

Gençlere ahlak dersi veriyor. Sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim. Önce sen ahlakın ne olduğunu bir öğren. Ahlaklı adam siyasete yırtık ayakkabı ile girip dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmaz. Ahlaklı adam bu ülkenin 76 milyonundan toplanan vergilerin nerede harcandığının hesabını TBMM'de verir. Neymiş meşru hayat varmış gayrı meşru hayat varmış. Kusura bakma ama sen gayrı meşru bir Başbakansın! Bunu yaz bir köşeye as. 

Daha dün Zonguldak'ta kız öğrenciler isyan ediyor. Su yok, yemek yok diyorlar. Protesto ediyorlar. Recep Bey Zonguldak'a gidip eskiden açılan bu üniversiteyi biz açtık diye övünmüştü. Allah akıl fikir versin. Pırıl pırıl bir gençliğimiz var. Gençliğimize güveniyoruz. Bütün gençlere sesleniyorum. Bir diktatörün söylediği asla sizi üzmesin. Çocuklarınızla övünün ve onlarla gurur duyun.

GENÇLER GEZİDE ONA DİZ ÇÖKTÜRDÜ DİYE KIZIYOR

Neden kızıyor gençlere biliyor muısunuz? Çünkü Gezi olaylarında bu diktatöre diz çöktürdüler, alaya aldılar. Bir türlü bunu üstünden atamadı. Gençlerle uğraşmayacaksın. Gençleri ahlaksız diye tanımlamayacaksın, döneceksin kendini ve ahlakını sorgulayacaksın. Ahlak sadece bununla da sınırlı değil: Bir ülkede Başbakanlık koltuğuna oturan kişi her üniversiteyi bitirenin aşının ve işinin olmasını sağlayacak. Binlerce atama bekleyen öğretmen bekliyorsa, Erdoğan'ın dönüp kendisine bunu sorması lazım. Neden bekliyorlar? 

TENCERE YUVARLANMIŞ KAPA?INI BULMUŞ

Ahlaklı adamın başka bir özelliği daha var. Kendi vatandaşını muhbirliğe teşvik etmez. Bu vatandaşlara muhbirlik görevi veriyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? Buradan bütün CHP'li belediyelere çağrı yapıyorum. İlk işiniz ilk göreviniz öğrenci yurdu yapmak olsun. Efendim bir de meşhur bir valimiz var malum. Adana valisi, tam Başbakan'a göre bir vali. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Çiftçiye ne diyordu? Ananı da al git diyordu. Çiftçiye bunu söyleyen, bizim gençlere ahlak dersi vermeye hakkı var mı? Olamaz! Çiftçiyi dinleyeceksin. Sen dert çözecek makamda değil misin? Yağ çekse yanına alacak eleştirdi diye karşısına alıyor. Devletin dili küfürleşirse, valinin de dili küfürleşir. Artık bu konuştuğu zaman artı 18 daire içinde yazmak zorundayız.

ERDO?AN'A ARINÇLA İLGİLİ BİR ÖNERİM VAR

Bence şöyle yapsınlar, bir önerim var Erdoğan'a... Muhbirlik dahil her şeyde kimse eline su dökemez, vatandaşa yalan yanlış ahlak dersi veriyorsun, gazeteciye kızıyorsun... Bülent Arınç'ı o görevden al, onun yerine bu valiyi getir hükümet sözcüsü yap. "Gavat Valiyi koltuğundan etmez" diyorlar. Etmez zaten! Kızmış diyor vali. En iyisi sen Erdoğan Başbakan ol, bunun da Bakan koltuğuna oturt. Çünkü küfreden yükseliyor. Böylece AKP'nin gerçek yüzünü bütün Türkiye ve dünya görmüş olur. İşimiz kolay değil. Tek parti devletiyle mücadele ettiğimizi defalarca söyledim. Vali devletin valisi değil, iktidarın valisiyim diyor. Ağzındaki laf bitmeden talimatı yerine getiririm diyor. Sorun o valinin arabasına Türk bayrağı asması. Ağrıma giden o. Devletin valisi değil iktidarın valisi. İktidarın polisi de var. O nedenle CHP olarak ayrışma lüksümüz yok. Beraber olmak zorundayız. Mücadeleyi beraber vermek zorundayız. Eski demokratlara, DYP'lilere, ANavatanlılara sesleniyorum, ülkenin nereye gittiğini görüyorsunuz. Beraber olmalıyız. Beraber mücadele etmeliyiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.