Sosyal Medya

POLÄ°TÄ°KA

Flaş! Hakan Şükür, AK Parti'den istifa etti

AK Parti Milletvekili Hakan Şükür, AK Parti'den istifa ettiğini açıkladı.



AK Parti Milletvekili Hakan Åžükür, AK Parti'den istifa ettiÄŸini açıkladı. Ä°stifasıyla ilgili yazılı açıklama yapan Åžükür, " AK Parti'den üzülerek istifa ettiÄŸimi, milletin vekili sıfatıyla siyasi hayatıma bağımsız olarak devam edeceÄŸimi bildiriyorum. Aziz milletimizin dualarını bekliyor ve hepsine teker teker en derin selam ve hürmetlerimi sunuyorum." dedi. Åžükür'ün yazılı açıklaması ÅŸöyle: "Son günlerde yaÅŸanan ve vicdan sahibi herkesi derinden üzen bir kısım geliÅŸmeler üzerine aÅŸağıdaki açıklamayı yapma zarureti hâsıl oldu. Öncelikle ÅŸunu ifade etmeliyim ki politika benim hiçbir zaman birinci önceliÄŸim olmadı. Ama Sayın BaÅŸbakan'ın samimi davetini geri çevirmek temsil ettiÄŸi makama ve ÅŸahsına olan saygımdan ötürü yakışık almazdı. Ailemin de destek ve dualarını alarak Sayın BaÅŸbakan'ın davetini kabul ettim. AK Parti son 11 yılda Türkiye'de çok önemli baÅŸarılara ve reformlara imza attı. Ancak dersanelerle baÅŸlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti. 

Türkiye'de eÄŸitimin halledilmesi gereken onlarca problemi varken, sanki sorunun tek kaynağı dersanelermiÅŸ gibi göstermek hakperest bir yaklaşım deÄŸildir. Bu yaklaşım tarzı partinin 11 yıldır temsil ettiÄŸi çizgiyle örtüÅŸmemektedir. Daha önce, gösterilen tepkilerden ötürü bazı kararlarından dönme erdemi gösteren Sayın BaÅŸbakan'ın bu konudaki bütün ısrarlı anlatımlara, sitemlere ve taleplere kulaklarını tıkamasını anlayabilmiÅŸ deÄŸilim. 

Dersaneler konusunun samimi insanların taleplerine kulak verilerek olumlu bir noktaya geleceÄŸi ümidini bugüne kadar besledim. Bunu beklerken dersanelerin benim de bulunduÄŸum bir ortamda KCK yapılanmasına benzetilmesi ve özür dilenmek bir yana bu açıklamalara Sayın BaÅŸbakan ve parti yönetimi tarafından bir tepki verilmemesi vicdanımı derinden yaralamıştır. Bu tartışmanın daha sonra baÅŸka alanlara çekilmesi de hiç hoÅŸ olmamıştır. 

Ben yirmi seneden fazla bir süredir hizmet hareketini ve Muhterem Hocaefendi'yi tanıyor ve seviyorum. Referandum baÅŸta olmak üzere milletin hayrına gördükleri bütün meselelerde hükümeti var güçleriyle destekleyen, kapı kapı dolaşıpinsanları ikna eden, yurt dışından binlerce insanı fedakârca oy kullanmaları için taşıyan, AK Parti kapanmasın diye dualar eden bu samimi insanların ÅŸimdi düÅŸman muamelesine tabi tutulması en hafif tabirle vefasızlıktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. 

Dersaneleri kapatılan, mensupları devlet dairelerinden tasfiye edilen, parti yöneticilerimiz tarafından ahlaksızlık olarak nitelenen fiÅŸlemelere ve baskılara maruz kalanlar bu milletin evlatlarıdır. Buna raÄŸmen bu insanların sanki karanlık iÅŸler içinde olduklarını ima eden yayınlar, bu yönde atılan iftiralar, ithamlar maalesef bir aymazlık örneÄŸi olarak tarihe geçecektir. Hele yeni yeni tedavüle sokulmaya çalışılan 'örgüt' kelimesinin bu gönüllüler hareketi için kullanılmaya çalışılması amacın sadece dersaneleri kapatmak olmadığı düÅŸüncesini de akıllara getirmektedir. 

Bazı çevrelerce moda bir tabir haline getirilen, 'Bazıları rahatı görünce deÄŸiÅŸtiler' ifadesiyle hizmet hareketi mensuplarının kastedildiÄŸine dair yorumlar yapıldı. Ben Sayın BaÅŸbakan'ın böyle bir kasıt içinde olacağına ihtimal vermek istemiyorum. Ama bu yorumlar doÄŸruysa milyonlarca fedakâr insanın hakkına girilmiÅŸ olmaktadır. Dünyanın dört bir yanında milletimizi, bayrağımızı temsil adına karın tokluÄŸuna bir bursla, dünyevi hiçbir beklentiye girmeden hizmet veren insanlar mı rahatı bulmuÅŸlardır. Ya da yirmi metrekarelik hasırla kaplı odasında on beÅŸ senedir gurbet hayatı yaÅŸayan ve ziyarete gelen misafirlerin ağırlandığı vakıf binası bir kısım medya tarafından insafsızca 'malikâne' gibi sunulan Muhterem Hocaefendi mi rahatı bulmuÅŸtur? Hayatı boyunca dinine, milletine ve insanlığa hizmetten baÅŸka bir gayesi olmayan bu müstesna gönül insanını olmadık iftiralarla, ithamlarla karalamak, gönlünü yaralamak ehl-i imanın ve insaf sahibi hiçbir insanın gönülden onaylayacağı bir tutum deÄŸildir. 

Bu millete ve insanlığa hizmet etmekten baÅŸka amacı olmayan bu hareketin milyonlarca gönüllüsünden biri olarak hizmete ve Muhterem Hocaefendi'ye karşı takınılan hasmane tavırları, atılan mesnetsiz iftiraları, yapılan bütün hakaretleri ben üzerime alıyorum. Beni tanıyan herkes, özellikle Sayın BaÅŸbakanımız bilir ki, siyasi hayatım boyunca hiçbir dünyevi beklenti içinde bulunmadım. Åžahsım, ailem ve yakınlarım adına hiç kimseden herhangi bir talebim olmadı. Amacım sadece eÄŸer bir faydam olursa doÄŸru iÅŸler yaptığını düÅŸündüÄŸüm bu siyasi harekete mütevazı bir katkı sunmaktı. Fakat bu noktadan sonra bunun mümkün olmadığı da ayan beyan ortadadır. 

Ayrıca dost bildiÄŸim pek çok çevrenin bu 'cemaati bitirme' korosuna gönüllü ya da baskıyla katılmış olduklarını veya hiç ses çıkarmadıklarını görüyorum. Bu da maalesef beni derinden üzmektedir. Hocaefendi'yi defalarca ziyaret eden, toplantılarına, olimpiyatlarına katılan, iyi günde hizmete övgüler yaÄŸdıran insanların bir anda susmaları oldukça ÅŸaşırtıcıdır. Haksızlık karşısında susanın dilsiz ÅŸeytan olduÄŸunu benden daha iyi bildiklerine inandığım bu dostların yapılan haksızlıklara, atılan iftiralara karşı tavır almak yerine sessizliÄŸi tercih etmeleri anlaşılır gibi deÄŸildir. Gerek gazeteci, gerek ilim adamı, gerek din adamı veya milletvekili, bakan, bürokrat vesaire, kim olurlarsa olsunlar o insanlardan bir kaçının en azından ortamı yumuÅŸatmak ve bu yanlıştan dönülmesini saÄŸlamak için yüreklice çıkıp tavır belirtmelerini beklerdim. Ama maalesef sınırlı sayıdaki insaflı ve vicdanlı kanaat önderinin ve gazetecinin dışında bu yürekliliÄŸi gösteren de olmadı. 

Açıklayacağım bu karardan sonra ÅŸahsıma yönelik bir kısım karalama kampanyalarının da baÅŸlayacağını biliyorum. Sporculuk hayatımdan beri, benzerlerini defalarca yaÅŸadığım bu duruma alışkınım. Daha 2002 yılında merhum M. Ali Birand'a 32. Gün programında Hocaefendi'yi sevdiÄŸimi söylemiÅŸ ve bunun bir suç olduÄŸu algısını oluÅŸturmak için DGM'de ifadeye çaÄŸrılmıştım. Ä°fademde de söylediÄŸimi inkâr etmeden aynı duygularımı belirtmiÅŸtim. Bugün de düÅŸüncemde hiçbir deÄŸiÅŸiklik olmamıştır. Bu duygularla açıklamama son verirken büyük umutlarla girdiÄŸim AK Parti'den üzülerek istifa ettiÄŸimi, milletin vekili sıfatıyla siyasi hayatıma bağımsız olarak devam edeceÄŸimi bildiriyorum. 

Aziz milletimizin dualarını bekliyor ve hepsine teker teker en derin selam ve hürmetlerimi sunuyorum."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.