Sosyal Medya

BÖLGEDEN

Şalpazarılılar istişare için buluştu

Şalpazarlılar, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen?in kahvaltı davetinde bir araya geldiler. Katılımın yüksek olduğu toplantıda Şalpazarı ve Şalpazarlılar?ın sorunları konuşuldu, tartışıldı.



Konuşmacıların en çok vurguladıkları nokta, İstanbul?da 20 yıla yaklaşan dernekleşme sürecinde artık farklı ve yeni boyutlara yönelinmesi gerektiği konusuydu ve Hilmi Türkmen?in ifadesiyle artık "vites değiştirmek" gerekiyordu. Konuşmacılar sırayla şunları söylediler.
ŞAL-FED Genel Başkanı Harun Özdemir, "Daha düne kadar ?bir muhtar bile seçemiyoruz? diye dövünürken, Şalpazarı?ndan ilk kez bir bakan çıktı. Şimdi belediye başkan yardımcılarımız, akademisyenlerimiz var. Şalpazarı aslında olumlu yönde hızlı bir değişim ve dönüşüm içindedir. Bunun yanı sıra toplumun genel sorunlarından olan işsizlik, Şalpazarlılar?ı da etkiliyor. Biz dernekler olarak bu konuda ancak insanlarımızın gücünü biraraya getirebiliriz. Bunu da Otçu Şenliklerimizle, bayramlaşmalarımızla yapmaya çalışıyoruz. Burada ilkini düzenlediğimiz bu toplantıyı daha geniş bir mekânda, daha yüksek bir katılımla, yılda en az bir iki kez düzenlemeyi düşünüyoruz."
Hilmi Türkmen, "İstanbul?da dernekleşme çabaları yaklaşık 15-16 sene önce başladı. Bugün birçok köyümüzün derneği var, ŞAL-FED de faaliyetine devam ediyor. İstanbul gibi büyük bir metropolde bunlar hemşerilik adına önemli çalışmalardır. Biz Şalpazarlılar gelenek ve göreneklerine bağlı, muhafazakâr yapıda insanlarız. Ancak günümüzde Ağasar deyince maalesef akla sadece horon, türkü, folklor ve eğlence geliyor. Kız ve erkek çocuklarımızı her hafta yerel TV kanallarında cümle aleme teşhir etmek durumunda mıyız? Horonun Ağasar için önemini kabul ediyorum ama hayat ve dernekçilik bundan ibaret değil. Derneklerimizin başlıca görevi, üyelerinin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap vermek olmalıdır. İstanbul?un çeşitli belediyelerinde her kademede hemşehrilerimiz var. Dernek yönetimleri olarak, üyelerin ihtiyaçları konusunda onların kapısını devamlı aşındırmalısınız. Horon ve kemençeye ayırdığımız zaman ve enerjinin bir kısmını da bu konulara ayırırsak çok daha faydalı bir iş yapmış oluruz. Belediye olarak derneklere her konuda yardımcı olacağımızı defalarca dile getirdik, yine söylüyoruz. İnşaallah önümüzdeki günlerde daha derinlikli, daha sosyal, kültür ve hizmet amaçlı faaliyetlerde birlikte oluruz" dedi.
"Horon ve kemençenin bizim kimliğimiz olduğunu inkar edemeyiz" diyen Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk, "Bundan bir rahatsızlığımız da yok. O konuda marka olduk. Ancak bundan sonra gençlerimize ve geleceğimize sahip çıkmamız, farklı açılımlarda bulunmamız gerekiyor" diye konuştu.
Ardından söz alan Muzaffer Bayraktar, "Daha düne kadar Şalpazarı?nın yerini bilmeyen Trabzonlular vardı. Bugün o beğenmediğimiz horonun, kemençenin, türkünün sayesinde Şalpazarı?nı tanımayan kalmadı diyebiliriz. Tanıtımı yaptık, bundan sonra ne yapmamız gerekir? Şalpazarı dernekleri bir şekilde ayakta duruyor. ŞAL-FED görev alanlarını hızla değiştirmeli, hızlı adımlarla gitmelidir. Bunun için ekonomik güç gerekiyor. Bu konuda sıkıntılarımız var. ŞAL-FED bünyesinde 100 kişilik bir danışma kurulu oluşması icap ediyor. Şalpazarı ile Beşikdüzü arasındaki köylerimizin dernekleri yok. Bu köylerden çok değerli iş adamı, bürokrat ve siyasetçilerimiz var. Bu arkadaşlarımızı Federasyon?un danışma meclisine davet edebiliriz. Bu arkadaşlar aidat bazında 100 ya da 200?er lira verebilecek, senede bir defaya mahsus olmak üzere de iki davetiye alacak güçleri vardır. Ekim ayında yapılacak olan ŞAL-FED Genel Kurulu?nda daha geniş bir mekânda, daha geniş katılımlı, hem yeni yönetim kurulunun oluşmasını birlikte sağlayalım hem de o tarihten itibaren neler yapabileceğimizi tartışalım" şeklinde konuştu.
İşadamı Enver İpek, "Ekonomik güç olmadan başarı mümkün değildir. Biz fakir bir bölgenin mensuplarıyız. Biz eğitim gördük, İstanbul?lara geldik. Türkiye?de belirli yerler işgal etmeye başladık ama bu yetmiyor. Bu fakirliği yenmeli, bunun için de kıt olan kaynaklarımızı büyütmek için devlet imkanlarından yararlanmalıyız. Hiçbirimiz bu imkanları tanımıyoruz. Burada belediye başkan yardımcısı arkadaşlar var. Kurumlarında kendi konumlarını da zora sokmadan, hemşehrilerimize balık tutmasını öğretmeliler. Bunun için de dernek başkanları hem siyasilerimize karşı üzerlerine düşeni yapacak, hem de onlar bizi devlet imkanlarıyla tanıştıracak, bizi bir araya getirecek, şirketleşmeyi sağlayacak ve gelecekte bu salonda emekli, işçi, memur olarak değil, hali vakti yerinde insanlar olarak bulunacaklar ve aynı zamanda kültür faaliyetlerini finanse edecekler. Dernek başkanlarımız, belediye başkan ve yardımcısı arkadaşları bu konuda rahatsız etmelidirler. Bir başka konu, tıpkı Şalpazarı?nda olduğu gibi derneklerimizi maalesef kahve haline getirmişiz. Evimizin yanı başında kahveye gideceğimize derneğe gidiyoruz. İkinci bir tehlike, bir köy öteki köyün derneğine gitmiyor. Onlarla tanışmıyor. Bundan 5-10 sene sonra her köy sadece kendisini tanıyacak. Birlik ve beraberlik gerekirken, tam aksine ayrışma oluyor. Ayrıca hangi parti olursa olsun, mümkün olduğu kadar siyasetin içine girmemiz gerekiyor."
Vakıfbank Gaziosmanpaşa Şube Müdürü Mustafa Bulan, "Siyasetin kapılarını ilçemize açmadan bir şeyler yapmak zor. Bu kapıların açılabilmesi için öncelikle ekonomik olarak güçlenmemiz gerekiyor. Bütün büyük holdinglerin çıkış noktası müteahhitliktir. Her belediyenin talep ettiği müteahhitlik hizmetleri vardır. Şalpazarı bir bakan çıkarmıştır ama kendisi Samsun milletvekilidir. 1950?li yıllardan beri Şalpazarı?yla benzer konumda olan Maçka, Çaykara ve Tonya her dönem milletvekili çıkarmıştır. Hepsinin arkasında müteahhitler vardır. Biz seksenli yıllarda İstanbul?a geldiğimizde çok güç durumdaydık. Ben hem çalıştım hem okudum. Derneklerimiz öğrencilere burs konusuna ağırlık versinler. Bir havuz oluşturalım. Belki tek tek öğrenci okutacak gücümüz yoktur ama herkes o havuza bir şeyler koyar ve ihtiyacı olan alır."
Toplantıyı yöneten ŞAL-FED Asbaşkanı Erol Yanık, "Dile getirilen hedef ve ideallerin gerçekleştirilebilmesi için işadamları bizlere destek vermeli. Federasyonu bir baba ocağı gibi görmemiz, AB gibi bir cazibe merkezi haline getirmemiz gerekir. Belediye başkan yardımcılarımızı çoğaltmak yerine, onları başkan yapmaya çalışmamız, kahve kültüründen kurtulmak istiyorsak bir Ağasar Evi yapıp kültürümüzü orada yaşatmamız lazım" dedi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.