Sosyal Medya

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan birlik mesajı

Erdoğan, ''Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz'' dedi.



''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında Türk milletine birlik ve beraberlik çağrısı yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşam biçimleri, etnik kökenler, inanç ya da mezheplerin farklı olabileceğini ifade ederek, "Bu farklılıklarımız bizi zayıflatmak yerine aslında güçlendiren bir zenginlik kaynağıdır" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Yeter ki biz bu şuura sahip olalım. Tekrar söylüyorum; Hiçbir farklılığımız, ortak hedefler etrafında kenetlenmemize, Cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin değerlerinde buluşup birleşmemize engel değildir, olamaz, olmamalıdır" diye konuştu.

Erdoğan, televizyonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş" programında yaptığı konuşmada, her yıl gibi bu yıl da 18 Mart'ta Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünün milletçe aynı duyguda buluşarak, gururla, heyecanla kutlandığını söyledi.

Gelibolu Cephesi'nde verilen eşsiz mücadelenin, iki bakımdan Türk tarihinde çok özel bir yere sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu zafer, milletimizin bütün yokluk ve imkansızlıklara rağmen yeniden doğduğu İstiklal Savaşı'mızın ve Büyük Zafer'imizin adeta müjdesi olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de büyük bir komutan ve lider olarak ilk kez bu cephede tarih sahnesine çıkmıştır" dedi.

Bu zaferi armağan eden kahramanların, vatan topraklarının dört bir yanından gelerek Çanakkale'de işgal kuvvetlerine geçit vermediğini belirten Erdoğan, "O şanlı ecdadımız, bizim bugün millet olarak sahip olduğumuz birlik ve beraberliğin ne kadar sağlam temeller üzerine oturduğunu bütün dünyaya göstermiştir" diye konuştu.

"İşte bu kardeşlik ruhumuz, bu kader birliğimiz sayesinde bu mukaddes topraklar üzerinde tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olarak yaşamaya devam ediyoruz" diyen Erdoğan, Türk milletinin en zayıf anda bile 'Çanakkale geçilmez' demeyi başaran bir ulus olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Bizi bir araya getiren tesadüfler olmamış, tam aksine müşterek değerler etrafında kenetlenmişiz. Bizi bir ve bütün olarak geleceğe taşıyacak olan da işte bu sarsılmaz ruhtur" dedi.

Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyeti medeni milletler camiasında hak ettiği konuma taşırken en büyük ilham kaynaklarının bu kardeşlik ruhu olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Yeter ki bizi tek bir millet yapan bu yüksek değerleri daima canlı tutmayı başarabilelim" diye konuştu.

"Çanakkale'deki duygu birliğini koruyalım"

Bugünden geleceğe doğru bakıldığında çok daha umutlu bir tablo görüldüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, 21'inci yüzyılın, Türk milletinin önüne tarihi imkan ve fırsatlar çıkardığını söyledi.

Güçlü ve müreffeh bir Türkiye idealini gerçekleştirmeye şimdi herzamankinden daha yakın bir noktada bulunulduğunu ifade eden Erdoğan,"Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için ihtiyacımız olan tekbir şey var. O da Çanakkale'yi geçilmez yapan o ruhu, Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği o duygu birliğini korumak ve daha da güçlendirmektir" dedi.

Onun için uzun zamandır ısrarla aynı çağrıyı tekrarladığını belirten Erdoğan, "Diyorum ki ortak duygu ve hedefler etrafında buluşmayı, kenetlenmeyi başarmak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

Erdoğan, "Bir şeyi de asla unutmamalıyız; o da şudur: Yaşam biçimlerimiz, etnik kökenlerimiz, inanç ya da mezheplerimiz farklı olabilir. Bu farklılıklarımız bizi zayıflatmak yerine aslında güçlendiren bir zenginlik kaynağıdır. Yeter ki biz bu şuura sahip olalım.Tekrar söylüyorum; hiçbir farklılığımız, ortak hedefler etrafında kenetlenmemize, Cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin değerlerinde buluşup birleşmemize engel değildir, olamaz, olmamalıdır" dedi.

"Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temeller, bu ortak duygu ve hedeflerimizdir" diyen Erdoğan, "Gelin Çanakkale ruhu, İstiklal ruhu dediğimiz bu duygu birliğini hep diri tutalım, kaybetmeyelim, bize kaybettirmelerine de izin vermeyelim" diye çağrıda bulundu.

"Ä°simsiz kahramanlara kulak verin"

Kendisinin her yıl 18 Mart'ta bu tarifsiz duyguyu yaşadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, bu heyecanı, bu müşterek duyguyu her bir vatandaşın, özellikle de genç evlatların mutlaka yaşamasını arzu ettiğini söyledi.

Oraya gidildiğinde cam levhalara yazılı vatan evlatlarının isimlerinin okunmasını, doğum tarihlerine bakılmasını ve nerelerden kalkıp geldiklerine bakılmasını isteyen Başbakan Erdoğan, "Siz de o isimsiz kahramanlara kulak verin. Düşünün ki onlar kabirlerinden doğrulmuş size kısa künyelerini okuyorlar. Kalpleriniz ürpererek onları dinleyin" dedi.

"Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar"

Erdoğan, Türkiye'nin büyük atılımlar geçekleştirdiği bütün dönemlere şöyle bir bakıldığında, ne zaman birlik ve beraberlik gösterildiyse o zaman muvaffak olunduğunu, o zaman en ileri hedefleri en kısa zamanlarda yakalandığının görüldüğünü söyledi.

Bu sebeple kim bu milletin önünü kesmek istemişse, kim bu ülkeye bir fenalık yapmak istemişse, bunun insanları birbirine düşürmeyi deneyerek yaptığını kaydeden Erdoğan, "Bugün de daima hazırlıklı, daima tedbirli, daima uyanık olmamız gereken tehlike budur" dedi.

"Şükürler olsun ki tarihin hiçbir döneminde bu oyuna gelmedik, bugün de gelmeyeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, Çanakkale sırtlarında bu ülkenin bütün evlatlarının düşmana karşı nasıl bir yumruk gibi sımsıkı bütünleşmişse, Türk milletinin de bugünki medeniyet yolculuğunda sımsıkı bütünleşeceğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "Bizi birbirimize düşürmeye, hissiyatımızla oynamaya, bu ülkenin çok ağır sıkıntıları geride bırakarak kazandığı atılım gücünü, kalkınma iradesini baltalamaya çalışanlara da asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkeyi aydınlık, ileri, mutlu ve müreffeh bir ülke haline getirinceye kadar gece demeden gündüz demeden çalışacağız" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak muasır medeniyet seviyesinin ötelerine taşıma azmini asla kaybetmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin dünyada hak ettiği yeri alacağını belirtti.

"Nevruz'da tatsız olaylar yaşandı"

Erdoğan, konuşmasında Nevruz Bayramı'na da değindi. Bahar mevsimiyle birlikte tabiattaki yenilenme ve tazelenmeyi müjdeleyen Nevruz Bayramı'nın da geride bırakıldığını anımsatan Başbakan Erdoğan, "yeni gün" anlamına gelen Nevruz'un, aslında yeni bir başlangıcın, sevinç ve neşeyle kutlandığı gün olduğunu söyledi.

21 Mart'ta ve takip eden günlerde, bu bahar neşesinin büyük ölçüde olgunlukla kutladığını anlatan Erdoğan, kutlamalar sırasında zaman zaman tatsız olaylar yaşandığını da söyledi,

"Bize birlik ve beraberliği, huzur ve neşeyi çok görenler, bir kez daha bayram sevincimize gölge düşürmek için ellerinden geleni yaptılar" diye konuşan Başbakan Erdoğan, bütün tahriklere rağmen kışkırtıcıların amaçlarına ulaşamadıklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "Nevruz'u bayram yerine kavga gününe dönüştürmeye çalışanlara lütfen iyi bakınız. Her fırsatta barış çağrıları yapanların, hem de böyle bir günde kin ve nefreti yücelten, masum insanların can ve mallarına kasteden bir vandalizme zemin hazırlamaları büyük bir çelişki değil midir?" diye sordu.

"Ayrıştırıcı değil, birleştirici olmaya gayret ettik"

Geçen beş yıllık dönemin Türkiye'ye neler kazandırdığına yeniden bakılmasını rica eden Başbakan Erdoğan, "krizlerin enkazı içinden çıkarak bugünlere nasıl geldik?" diye sordu.

Bu soruya, "Birbirimize inanarak, birbirimize güvenerek, el birliğiyle, güç birliğiyle, duygu birliğiyle, bütün gücümüz ve enerjimizle çalışarak geldik" yanıtını veren Erdoğan, gündemlerine bu ülkenin ihtiyaçlarını koyduklarını, rotalarını gelecek hedeflerine ayarladıklarını söyledi.

Erdoğan, "Bu ülkeye yıllarını kaybettiren boş tartışmalardan, kısır çekişmelerden, çatışma siyasetlerinden yüz çevirdik" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Ayrıştırıcı değil birleştirici olmaya gayret ettik, demokrasi içinde her insanımızın hakkını hukukunu korumanın mücadelesini verdik. Milletimizden uzak olmadık, insanlarımızın beklentilerine yabancı kalmadık, ülkemizin sıkıntılarına gözlerimizi kapatmadık" dedi.

"Mevcut sosyal güvenlik sistemi ile sorunlar yaşayacağız"

Erdoğan, "Ulusa Sesleniş" programında yaptığı konuşmada, kamuoyunda gündeme gelen ve çeşitli tartışmalara konu olan Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili bazı konulara da değinmek istediğini bildirdi.

Yasa taslağının şu anda Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldüğünü anımsatan Başbakan Erdoğan, yasa taslağının oluşturulduğu süreçte konuyla ilgili bütün tarafların bilgisine başvurulduğunu, katkılarının alındığını ve itirazların değerlendirildiğini bildirdi.

Başbakan, son olarak sendikalarla yapılan görüşmelerde belli bir uzlaşı noktasına varıldığı, taslağın son halinin Meclis'e gelmeden önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından parti gruplarına bilgi verildiğini söyledi.

"Popülist siyaset anlayışlarıyla rayından çıkarılan sosyal güvenlik sistemimizi sürdürülebilir, gerçekçi, akılcı bir yapıya kavuşturmak istiyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin mevcut sosyal güvenlik yapılanmasıyla gelecekte çok büyük sıkıntılar yaşayacağını belirtti.

Erdoğan, "Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan ve çalışanlarımıza da layık oldukları seviyede bir sosyal güvenlik standardı kazandıramayan bir yapıyı bu haliyle sürdürmeye çalışmak, Türkiye'ye ihanettir" dedi.

Sistemin bugün kadar çok fazla istismar edildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ekonomide büyüyen açığın milletin omuzlarına yüklendiğini kaydetti.

"Böylesine ağır bir yükü,böylesine yüklü bir faturayı sadece Türkiye ekonomisinin değil, dünyanın hiçbir ekonomisinin kaldırması mümkün değildir" diyen Başbakan Erdoğan, bu durumun sakıncalırın açık ve net bir şekilde anlatılmadığını kaydetti.

Erdoğan, "Bu açıklar aynı hızla büyürse ve Türkiye zarardan bir an önce dönmezse sadece sosyal güvenlik sistemimiz değil, ekonomik yapımız da iflasa doğru sürüklenecektir. Bu şartlar altında hükümet olarak bu adımı atmazsak kendimizi Türkiye'ye zarar vermiş, dolayısıyla milletten aldığımız emanete ihanet etmiş hissederiz" diye konuştu.

"Çalışanlar ve emeklilerin durumunda geriye gidiş olmayacak"

Kamuoyundaki bir yanlış anlamayı da düzeltmek istediğini belirten Erdoğan, hükümet olarak hem bakanların, hem kendisinin çeşitli vesilelerle defalarca izah etmelerine rağmen, "yeni Sosyal Güvenlik Yasası'nın mevcut çalışanları ve emeklileri zarara uğratacağı şeklinde çok yanlış bir iddianın dillendirilmeye devam edildiğini" söyledi.

"Açık ve net olarak ifade ediyorum ki ne çalışanlarımızın, ne emeklilerimizin durumlarında asla bir geriye gidiş olmayacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, zaten kazanılan hakların geriye alınamayacağı ilkesinin de Anayasa Mahkemesi kararıyla garanti altına alındığını anımsattı.

Yapılan spekülasyonların ya yanlış bilgilendirmeden, ya siyasi sebeplerden dolayı gerçeğe uzak düştüğünü gördüklerini ve üzüldüğünü ifade eden Erdoğan, hiç bir vatandaşının endişeli olmamasını, bu yasanın Türkiye'nin ve çalışanların menfaatine olduğunu kaydetti.

Yeni yasanın neler getireceği konusunda da bilgi veren Başbakan Erdoğan, sosyal güvenlikte norm ve standart birliğini sağladıklarını, 18 yaşından küçük her insanın Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını ifade etti.

Bağ-Kur'da basamak sistemini tamamen kaldıracaklarını belirten Başbakan Erdoğan, ödenen prim miktarı ve gün sayısının emekli maaşlarına doğrudan yansımasını sağlayacaklarını kaydetti.

"Primleri, esnafımızın ve çiftçimizin beyan ettiği kazanç oranı üzerinden hesaplıyoruz, prim oranlarını da yüzde 40'tan yüzde 33.5'a kadar düşüyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, SSK'lılar gibi Bağ-Kur'lulara da geçici iş göremezlik ödeneği öngördüklerini ifade etti.

"İşçilerimiz, memurlarımız, esnafımız, emeklimiz rahat olsun"

Türkiye ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde çalışan işçilerin ve ailelerinin yine sağlık hizmetlerinden yararlanabilmelerini sağladıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, yeni yasa tasarısının pek çok maddede çalışanlara, emeklilere yepyeni kazanımlar getirdiğini belirtti.

"Her vatandaşımızın bilmesi gereken şudur" diyen Başbakan Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nın Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemini çağın ve aklın gerektirdiği ileri standartlara taşımak için hazırlandığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "Bizim, çalışanlarımızı çok daha iyi standartlara ulaştırmak dışında bir hedefimiz yoktur, olamaz. İşçilerimiz, memurlarımız, esnafımız, emeklimiz rahat olsun, bize güvensin, biz onları mahcup etmedik, mahcup etmeyiz, zarara uğratmayız" dedi.

"Türkiye aklıselim çizgisinde ilerlemeye, sorunlarıyla yüzleşerek gelişmeye, bugüne kadar ihmal edilmiş sıkıntılarını da çözmeye devam edecektir" diyen Erdoğan, konuşmasını "İnanıyorum ki hep birlikte çalışarak, zorluklara hep birlikte göğüs gererek, kazandıklarımızı adaletle paylaşarak çok daha güzel, çok daha aydınlık yarınlara kısa zamanda ulaşacağız" sözleriyle tamamladı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.